







Bir hikayeyle başlıyorum. Bu aslında benim hikayem değil. Herkesin hikayesi. Çünkü biliyorum, herkesin içinde başkalarının yansıması vardır. Herkes insan olarak kendi içinde bir başkasının bir parçasını barındırır. Parçanın mahiyeti önemli değildir. Önemli olan, parça’lanmadan bütüne odaklanabilmek, parçayken de bütünden bir cüz olabildiğini görebilmektir. Ve bu arada, kontrol etmeyi bırakmak ve O’na teslim olmaktır. Evet, hayatta her şey kendim için olur, benim için! Ey kendim! Korkma!..
Ufaktan başlayalım istedim. Yazmayı seviyorum. Matrix filminde dendiği gibi, “yolu bilmekle o yolda yürümek farklı şeylerdir.” Yolu yürümeye başlıyoruz.
Fotoğraflarda gördüğünüz, bu hikayenin bir parçası. Fakat, görünene aldanmamak, inanmamak ne kadar mümkünse o kadar imkan içinde anlayın ve öğrenin ki, bu durum illüzyon. “Ne dem baki, ne gam baki! Hu (O)…”