Skip to content Skip to footer

22 Kasım 2024

“Tutmayın yol verin gidene gidene…” diye dillerimize düşen şarkıdaki ambiyans bize neyi ulaştırmaktadır, neyi fısıldamaktadır, neyi çağrıştırmaktadır? Peki biz, yola düşmekle yoldan düşmeyi aynı şeyler mi sayıyoruz?

“Yol bu! Yola çıkıp varmayan, yoldan çıkıp varan yoktur.” demiş Tapduk Emre hazret, doğru söylemiş. Peki onun kastettiği yol nedir? Ya da, “yol” nedir?

“O halde nereye gidiyorsunuz?”( فَاَيْنَ تَذْهَبُونَۜ – Tekvir, 26) ve “…Nereye dönerseniz dönünüz Allah’ın yönü oradadır…” (فَاَيْنَمَا تُوَلُّوا فَثَمَّ وَجْهُ اللّٰهِۜ – Bakara, 115) hükümleri ışığında yol bir Işık mıdır, Bakış mıdır, Akış mıdır, Aşk mıdır, Sevgi midir, Saygı mıdır, Muhabbet midir? Peki biz, insanlık olarak nereye doğru gidiyoruz? Gittiğimiz “yol” ne?

اَلطُّرُقُ اِلَى اللّٰهِ بِعَدَدِ اَنْفَاسِ الْخَلاَئِقِ
(Allah’a giden yollar, yaratılanların nefesleri adedincedir.)

ve
هٰذَا صِرَاطٌ مُسْتَقٖيمٌ
(“…Dosdoğru yol budur…” – Yasin, 61)

gibi ifadelerle yolculuk sürüyor. Cevaplar bir bir açılıyor…

Sevgilerimle…
Veli Emre Uludağ